top of page
Wooden Hut

KITA İSİMLERİ NEREDEN GELİYOR?

Yazar: Yusuf Mert ÜSTÜN

Editör: Muhammet ALAN

Yayımlanma Tarihi: 19.12.2021

Anahtar Kelimeler

# Kıtalar

# Avrupa

# Etimoloji

Pangea

Yaklaşık 280 ila 230 milyon yıl önce Dünya’da yalnızca tek bir kıta bulunmaktaydı. Günümüzde bildiğimiz tüm kıtalar birleşik haldeydi ve tek parçaydı. Eğer bu kıta varlığını hala sürdürüyor olsaydı, İstanbul’dan New York’a veya Rio de Janeiro’ya yürüyerek gidebiliyor olacaktık. Bu kıta Eski Yunanca'da "tüm Dünya" anlamına gelen Pangea kelimesiyle isimlendirilmiştir. Ancak aradan geçen milyon yıllar sonucunda Pangea parçalara bölündü ve farklı kıtalar ortaya çıktı. Doğal olarak kıtaları isimlendirmek günümüzde bir nebze daha zordur.

Pangea_political.jpg

Massimo Pietrobon "Pangea political, Wikimedia"

TangstarScience "Pangea Animasyonu"

Kıtalar

Öncelikle kıta teriminin ne anlama geldiğine göz atalım. Cambridge sözlüğüne göre kıtalar, denizler tarafından sarılmış büyük kara parçaları olarak tanımlanmıştır. Bu genel tanım kıtaları doğal bir olgu olarak düşünmemize neden oluyor ve doğal bir olgu olarak zihinde tanımlanan kıtalar yer kabuğunu oluşturan levhalarla karıştırılıyor. Bu durum yanlışlık içerse de başta isimler ve lokasyonlar olmak üzere pek çok ortak yanları olan levhalar ve kıtaların bir birine karıştırılması bir nebze anlaşılır sayılabilir. Ancak kıtalar levhalardan farklı olarak insan zihininden bağımsız var olan bir olgu değildir. İnsanın yeryüzünü anlamlandırmaya çalışmasıyla ortaya çıkmışlardır. Bu yüzden kıtaların doğal bir olgudan çok, flu bir tanımdan oluşan beşeri bir sınıflandırma yöntemi olması bir takım belirsiz alanlar bırakmıyor değildir.

Örneğin kaç kıta olduğu gibi görece basit bir soruyu ele alalım. Lisede coğrafya eğitimi alan herkesin hızlıca 7 demesi gayet olasıdır. Bu kıtalar; Avrupa, Asya, Afrika, Okyanusya, Antarktika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’dır. Ancak kıtaların sözlük tanımı olan “denizler tarafından sarılmış büyük kara parçaları” kimi kıtaları birbirinden ayırmayı zorlaştırmaktadır. Bu durumda Kuzey ve Güney Amerika’yı birbirinden ayıran (İnsan yapımı Panama Kanalı’nı saymazsak) bir su parçası bulunmamaktadır. Bu iki kıta Amerika kıtası olarak pek tabi tek bir parça sayılabilir. Avrupa ve Asya arasında da bir su kütlesi bulunmamaktadır. Bu durumda iki ayrı kıta yerine Avrasya kıtasından söz edebiliriz. Ancak Avrasya da tamamen etrafı denizlerle çevrili bir kara parçası değildir. Nitekim (İnsan yapımı Süveyş Kanalı’nı saymazsak) Afrika ile Avrasya’yı birbirinden ayıran bir su kütlesi bulunmamaktadır. Bu durumda Afrika, Asya ve Avrupa, Afro-Avrasya olarak bilinen tek bir kıta olarak sayılabilmektedir. Ayrıca normal şartlarda Okyanusya’nın bir parçası kabul ettiğimiz Yeni Zellanda’nın Zelandiya adlı ayrı bir kıta olduğunu söyleyenler bile bulunmaktadır.

Bir diğer problem ise kıta sınırlardır. Kıta kavramı insanın doğayı anlamlandırma çabasının bir ürünü olduğundan herkes tarafından kabul edilen sınırlar bulunmamaktadır. Örneğin Asya ve Avrupa arasındaki sınır konusunda tam bir mutabakat bulunmamaktadır. Günümüzde yaygın biçimde kabul edilen sınır hattı Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçerek Karadeniz’e ulaşır. Ardından sınır, Kafkaslar boyunca dağ zirvelerinden Hazar’a ulaşır. Sınırın geri kalanı Ural nehri ve Ural dağlarının zirvelerini takip ederek Kuzey Buz Denizi kıyılarında son bulur. Çoğunlukla kabul gören bu sınır kimi coğrafyacılar tarafından farklı gösterilebilmektedir. Örneğin Prof. Dr. Ramazan Özey bu sınırın Maniç çukurluğundan geçtiğini yazmaktadır. Herkes tarafından kabul gören bir sınır oluşturulmuş olsa bile zaman içerisinde değişim olması pek mümkündür. Örneğin Aneksimender (Anaximandros) bilinen üç kıtayı gösterdiği Dünya haritasında Asya ve Avrupa kıtasını Gürcistan’da bulunan Rioni (Phasis) nehri ile ayırmıştır. Bu nehir günümüzde sınır kabul edilme özelliğini kaybetmiştir. Öte yandan Okyanusya ve Asya sınırının tamamen ülke sınırına paralel şekilde tüm doğal şekillerden bağımsız çizildiği Yeni Gine adası örneğinde olduğu gibi politik etmenler de oldukça önemlidir.

KITALAR.png

Kıtalar Haritası

Anaximander_world_map-tr.svg.png

Anaksimandros "Bilinen Dünya Haritası"

Günümüzde yaygın olarak kullanılan 7 kıtanın isimlerinin nereden geldiği etimolojik ve toponimik bir konudur.

 

Asya

Asya kıtası isminin karşımıza çıktığı en önemli dönemlerden birisi Eski Yunan dönemidir. Bu dönemin ünlü bilgini Herodot Dünya coğrafyasından bahsederken Asya kelimesini kullanmıştır. Ancak kendisinden çok daha önce de Asya kelimesinin kullanıldığı yazılarından anlaşılmaktadır. Karanlık Çağ olarak bilinen MÖ. 1100-800’lü yıllara ait olduğu bulunan bir tablette “Asiwa’nın kadınları” şeklinde bir kısım yer almaktaydı. Araştırmacılar bu isimin Hititlerle rekabet halindeki “Asuwa” adlı bir bölgeden geldiğini düşünmektedir. Bu bölge Türkiye’nin batı bölgelerini kapsamaktadır. Nitekim Roma döneminde de bu bölgedeki eyalet Asia olarak isimlendirilmiştir. Asya kelimesinin bu bölge için kullanımı zamanla genişleyerek önce Anadolu, ardından tüm kıta için olmuştur.

 

Tam olarak nereden geldiği bilinmese de kelime anlamının Doğu anlamına gelen “asu” kelimesinden türemiş olabileceği düşünülmektedir. Yunanca kelimenin “güneşin doğması” anlamına gelen Akatça asu kelimesiyle ortak kökten geldiği düşünülmekle beraber bu kesin değildir.

Avrupa

Avrupa isminin kökeni hakkında da görüşler bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi Eski Yunan dönemine dayanmaktadır. Geniş anlamına gelen “eurys” ve yüz/göz anlamına gelen “ops” kelimesinden gelidği düşünülmektedir. Geniş-bakış anlamına gelen bu kullanım denizci Yunanlar tarafından (Selanik civarı başta olmak üzere) ana karayı tanımlamak için kullanılmıştır.

Bazı araştırmacılar ise kelime kökeninin Mezopotamya’ya dayandığını düşünmektedir. Akatça gün batımı anlamına gelen “erebu” kelimesinin batı bölgeler için kullanıldığı ve zamanla Avrupa ile özdeştiği düşünülmektedir.

erēbu

"gün batımı"

Akatça

ˁrēbā 

"gün batımı"

Aramice | Süryanice

Europe

"batı diyarı"

Eski Yunanca

Europa

"Avrupa"

Latice | İtalyanca

Avrupa

"Avrupa"

Türkçe

Image by Joss Woodhead

Joss Woodhead "Hallstatt, Avusturya"

Image by Andre Benz

Andre Benz "Asya"

Afrika 

Afrika isminin nereden geldiği konusundaki en popüler görüş Roma dönemine dayanmaktadır. Romalılar Kartaca ile savaşıp bölgeye yerleştikten sonra “Afri” kabilesi ile karşılaşmışlardır. Afri toprakları anlamına gelen “Afri-terra” kelimesini önce dar bir bölge için zamanla tüm kıta için kullanmışlardır. Afrika kelimesi de tüm dillere Latince vasıtasıyla geçmiştir.

Ancak başka görüşler de bulunmaktadır. Bunlardan ilki Kartacalıların ataları olan Finikelilerin dilinde sırasıyla meyve ve mısır anlamına gelen “friqi” ve “pharika” kelimelerinden Afrika kelimesinin türediğidir.

Başka bir varsayım ise Yunanca’da soğuk olmayan yer anlamına gelen “aphrikē” kelimesinin sıcak Kuzey Afrika coğrafyası için kullanıldığıdır. Nitekim Yunanca bu sözcük Latince’de güneşli anlamına gelmektedir.

Amerika

Amerika kıtası adını ünlü İtalyan kâşif Amerigo Vespucci’den almaktadır. Vespucci kıtayı keşfeden denizci olma unvanını Kristof Kolomb’a kaptırmış olsa bile, bu kara kütlesinin Hindistan değil de başka bir kıta olduğunu söyleyen kişi olmuştur. Onun bu bulgusunu şereflendirmek için Alman kartograf Martin Waldseemüller, haritalarında “Yeni Dünya” için “America” ismini kullanmıştır. Bu kullanım zamanla yaygınlaşmış ve kıta Amerika olarak anılmaya başlanmıştır.  Amerika kıtasının ismi Asya ve Avrupa’ya kıyasla çok daha açık bir tarihe sahip olsa da tartışmalar da mevcuttur. Kimileri kıta isminin yerli dillerinden geldiğini düşünmektedir.

Image by Hu Chen

Hu Chen "Afrika"

Image by Clay Banks

Clay Banks "Amerika"

Antarktika

Antarktika kelimesi “anti” ve “artik” kelimelerinin türemiş şeklidir. Artik ise genelde Kuzey kutup dairesi için kullanılır. Güney kutbunda yer alan Antarktika da ismini kuzeyin zıddı olduğundan bu şekilde almıştır.  Pek artik ne demektir? Artik kelimesi Yunanca “arktos” kelimesinden türemiştir, ve ayı demektir. Kısaca Antarktika “ayısız” anlamına gelmektedir.

Okyanusya| Avusturalya

Okyanusya, Eski Yunanca okyanus anlamına gelen “ōkeanós” kelimesinden türetilmiştir. Okyanuslardan oluşan bu kıtaya, kıtanın açık ara en büyük ülkesi Avusturalya’ya izafen genelde Avusturalya kıtası da denmektedir.

Avrupalılar yıllarca güney yarımkürede büyük bir kıta olması gerektiğine inanmışlardır. Bu bulunmamış kıtaya bilinmeyen güney toprakları anlamına gelen “Terra Australis Incognita” ismini vermişlerdir. 17. yy’de Hollandalı kaşifler yeni buldukları güney kıyılarına “Yeni Hollanda” ismini verdiler. İngiliz kâşif Matthew Flinders, Avusturalya’nın etrafında ilk tam turu attıktan sonra, Yeni Hollanda’nın sularla çevrili bir kara parçası olduğunu keşfetti ve kıtayı Terra Australis/Avusturalya olarak adlandırdı. İsim o dönemden beri kullanılmaktadır.

Image by Caleb Russell

Caleb Russel "Avusturalya"

Image by Derek Oyen

Derk Oyen "Antarktika"

bottom of page